Uzmanlar olarak cilt bakımı konusunda ikiye ayrılmış görünüyorlar. Bir kısmı cildin dışarıdan korunması gerektiğini söylerken, bir kısmı da yiyeceklerin ve içsel faktörlerin etkili olduğunu savunuyor. Yiyeceklerin bedenimiz üzerinde etkileri olduğu kadar cildimiz üzerinde olan etkileri bir gerçek. Cildimiz uyguladığınız yöntemlere yanıt vermiyorsa sorunu farklı yerlerde aramak gerek.
Cilt bakımında yapılan hatalar
Cildimizi koruyalım derken bazen yanlış yollara başvurabiliyoruz. Bu küçük yanlışları düzelterek bile daha iyi bir görünüme kavuşabiliriz.
Sigara dumanının içindeki kimyasallar direkt gözeneklere işler. Bu kimyasallar cildi yumuşak ve dirençli yapan elastinini bozup, erken yaşlanmaya, gözle görülür kararma ve sararmaya neden olur.
Her gün peeling yapmak cildin doğal koruyucusu olan lipid yağ bariyerini ortadan kaldırır ve doğal yapısını bozar. Haftada 1 veya 2 kez peeling yapmak en doğrusudur. Peeling için en uygun zaman ise akşam yatmadan öncedir. Ölü hücreleri dökücü içeriğe sahip bir gece veya gündüz nemlendiricisi edinin. Haftada bir rahatlatıcı jojoba özleri içeren bir temizleyiciyle cildinizi temizlemenin de faydası büyük.
Makyaj fırçanızı hiç temizlediniz mi? Fırçanızı sadece sizin kullanıyor olmanız kirlenmeyeceği anlamına gelmez. Temizlenmemiş fırçayı cildinize uyguladığınızda hastalıklara yol açabilecek bakterilere de izin vermiş olursunuz. Ayrıca kirli fırça ile iyi makyaj yapmak da mümkün değildir. Kiri ve bakteriyi atmak için fırça temizleyici şampuanla haftada bir kez yıkayın.
Ağda yapmaya zaman bulamayıp bacaklarımızı tıraş ettiğimizde, tıraş kremi yerine, sabun ya da vücut şampuanı kullanmak, cildi tıraş esnasında korumaz ve bacaklarımızın pul pul görünmesine neden olur. Artık kadınlara özel tıraş kremleri de var. Kadın tıraş kremleri cildimizi hem nemlendirir, hem tıraş sonrası yanma ve kurumayı engeller. Tıraş kremi bulamıyorsanız saç kremini de tercih edebilirsiniz. Sabundan çok daha iyi korur.
Zaman zaman yüzümüzde beliren sivilceyi kendimizi tutamayıp sıktığımız çok olmuştur. Oysa sivilcemizi sıktığımızda tıkanan gözenek tam olarak açılmaz. Cildin altında kalan kısmı cilt sorunlarının devam etmesine neden olur. Üstelik içindeki mikroplar cildimize yayılıp yeni sivilce oluşumuna neden olabilir. Bunun için özel olarak sivilce sıkmak için metal çubuklar üretilmiş. Aleti ve sivilceyi alkol ile silip sivilceyi yumuşatarak uyguladığınızda sorununuz kolaylıkla halloluyor.
Kışın sıcak suyla banyo yapmak çok zevkli ama ciltteki doğal yağların yok olmasına neden olduğu için bir o kadar da sakıncalı. Cildin nem dengesini bozup kurumasına veya daha çok yağlanmasına da neden olabilir. En iyisi ılıktan biraz daha sıcak suyla yıkanmak, banyodan sonra da nem dengesini düzenleyici bir krem ile cildinizi rahatlatmaktır.
Vazelin ve bebek yağının harika bir makyaj temizleyicisi olabilir ama makyaj temizlemek için pek de yararlı değiller. Petrol bazlı olduklarından suyla parçalanmazlar. Bu nedenle de göz üzerinde tabaka bırakırlar. Bu da göz makyajınızın akmasına sebep olur. Bunun yerine yağlı bir göz makyaj temizleyicisi tercih edin. Vazelin sizi sert rüzgarlardan ve soğuktan korur ama kesinlikle nemlendiricinin üzerine sürülmelidir. Bebek yağı, bebeklerin nemli cildine sürülüp, bu nemi sabitlemek için üretilmiştir. Vazelin ya da bebek yağını nemlendirici yerine kullanırsanız, cildi bloke eder. Bunun sonucunda da cilt kendi lipitlerini ve nemini üretemez hale gelir.
Yüzümüzü sadece suyla yıkamak da zararlıdır. Çünkü cildimizin PH değeri 5.5 olmasına karşın suların PH değeri 9.5’e kadar çıkabilir. Uzun zamanda cildinizin kimyası bozulabilir. Tonik cildinizin asit seviyesini normale döndürüp, dengeyi sağlar, bu yüzden cildinize uygun bir tonik suyun yarattığı olumsuz durumdan kurtarabilirsiniz.
Cilde iyi gelen besinler
Besinler içerisindeki vitaminlerle birçok cilt problemine çözüm olabilmekte. Yemeklerimizin içine katacağımız küçük şeyler cildinize büyük etkiler yaratabilir. Bilinen besinlerin yararlarını öğrenince onlardan vazgeçemeyeceksiniz.
Koyu yeşil yapraklı bitkiler: Ispanak gibi koyu yeşil yapraklı bitkiler sivilceye iyi geliyor, kırışıklıkların oluşumunu geciktiriyor, ciltteki koyu renkli halkaların görünümünü gideriyor. Demir eksikliği olan kadınların yüzlerinde koyu renkli halkalar oluşur. Demir bakımından zengin olan bu bitkiler kansızlığın giderilmesinde de kullanılmaktadır. İsveç’te sorunlu cilde sahip hastalar üzerinde yapılan bir araştırmaya göre diyetlerine çinko eklendiğinde, 3 ayda yüzde 85 lik bir iyileşme olduğu tespit edildi. Çinko aynı zamanda hasarlı kolajenin kırılıp yeni kolajen üretilmesini de sağlıyor. Kolajen yapısı cildin gerginliğini sağlıyor.
Zeytinyağı: Çok kuru ve dökülen bir cilde sahipseniz ilacınız zeytinyağı. Cilt kuruluğuna karşı tavsiye edilen zeytinyağı, pürüzsüz bir cilt sağlıyor. Günde bir çorba kaşığı zeytinyağı tüketerek birkaç hafta içinde cildinizdeki değişimi hissedersiniz. İçerisindeki yağ asitleri sayesinde de tıkanmış gözeneklerin temizlenmesinde yardımcı olur.
Su: Su nem dengesini sağlamada ilk sırada yer alır. Günde iki litre su tüketmek cildin nem dengesini sağlar. Böylece cildiniz daha gergin görünür, kırışıklıkların görünümü azalır.
Brokoli: Kansere karşı bilinen etkisinin yanı sıra brokoli cildi esnekleştirir, morarma ve çürümeleri karşı korur. A ve C vitaminleri gibi antioksidanlar açısından pek çok besinden daha zengindir. A vitamini ise enfeksiyona karşı direnci artırarak aknenin önüne geçer.
Orman meyveleri: Dut, böğürtlen, ahududu, çilek gibi orman meyveleri kırışıklıklara iyi gelir, yaşlanmayı geciktirir. Ayrıca kısa zamanlı hafıza ve denge için de yararlıdırlar. Bir avuç çilekte bulunan C vitamini, günlük ihtiyacınız olan kolajeni tekrar üretmeye yetecek miktardadır.
Somon balığı veya balık yağı: Haftada üç kez somon balığı tüketmek cildin kırışıklıklara karşı direnç göstermesini sağlar. Omega-3 yağ asitleri sayesinde kolajeni yok eden bağımsız radikallerle savaşır ve cilt üzerindeki ince çizgilerin derinleşmesini önler. Ayrıca 2 bin mg lık balık yağı takviyesi de 115 gramlık somonun yerini tutar.
Ketentohumu ve fındık: İçerisinde akneye iyi gelen çinkodan içerir.
Soya: Sivilceyi önleyen soya, hangi formda olursa olsun tam bir cilt kurtarıcısıdır. Ayrıca soyada, yeni hücre oluşumuna yardımcı olan ve cildi nemli tutan E vitamininden de bol miktarda bulunur.
Havuç: Kırışıklığa iyi gelir. Havuçta bulunan beta karoten kuru cilt için bire birdir.
Turuncu renkli sebzeler ve meyveler: Kuru bir cilde sahipseniz kayısı ve tatlı patates gibi turuncu renkli sebze ve meyveler cildinizin kuruluğunun giderilmesinde yardımcı olur.
Yulaf: Toksinlerin dışarı atılmasını sağlayan yulafın ağır ağır pişerek hazırlanması gerekir. Yulafın içerdiği lifler, vücut tarafından toksinleri filtre etmekte kullanılır. Ayrıca B vitaminleri açısından da son derece zengindir.
Cilde iyi gelen bitki çayları
Besinlerin vitaminlerinden yararlanmanın kısa yolları da vardır. Örneğin bitki çayları hazırlanması kolay ve oldukça yararlıdır. İş hayatınızın yorucu temposunda yorulan cildinizin tek ilacı bir bardak bitki çayı olabilir.
Isırgan otu, karakafes otu, karahindiba, meşe kabuğu, sarı kantaron otu, tıbbi nergiz, ceviz yaprağı gibi bitkilerden tek tek ya da karıştırarak elde ettiğimiz bitki çaylarını gün içerisinde üç dört defa tüketirseniz cildinizin hücre yenilenmesine yardımcı olur, vücudunuzu toksinlerden arındırabiliriz. Sarı kantaron akne tedavisinde etkili bitkilerden bir tanesidir. Sarı kantaron ya da ısırgan otuyla hazırlayacağımız kompresler akneli bölgelerde rahatlamaya sebep olabileceği gibi ezilmiş gül yapraklarıyla hazırladığımız pürelerde de o akneli bölgeyi dinlendirebilir ve doğal bir şekilde yağ dengesini bozmadan temizliğe kavuşmasını sağlayabiliriz.
Soğuk havalarda nemlendirici
Kışın kullandığımız sobalar, kaloriferler havayı kurutur. Soğuk hava, fark etmeden de olsa cildimizin nem dengesini bozabilir. Yağlı ciltlerin nemlendiriciye ihtiyacı yoktur gibi bir yanılgıya düşmeyin; yağlı ciltler soğuğa karşı dayanıklı olsalar da korunmaya ihtiyaçları vardır. Cildinizin dış etkenlerden dolayı zarar görmesini istemiyorsanız cilt tipine uygun bir nemlendirici kullanmanız gerekir.
Nemlendiricinizi yatmadan önce kullanın.
Nemlendiricinizi yatmadan önce uygularsanız cildiniz gece boyunca dinlenir ve sabah dinç bir görünüme sahip olur. Temizlenmiş cilde bozuk para büyüklüğünde uygulayın. Gerekenden fazla kullanırsanız cildiniz hepsini ememez ve gözeneklerinizi kapatır. Bir süre sonra yağ bezeleri ile karşılaşabilirsiniz.
Kış aylarında da güneş koruyucu gereklidir.
Kışın güneşin etkileri azalır ama ultraviyole ışınları saçmaya devam eder. Özellikle karlı havalarda yansıyan ışınlar cilde zarar verir. Tabii yüksek faktörlü koruma kremleri kullanmanıza gerek yok. Düşük faktörlü krem (10 SPF gibi) kullanımı uygun olacaktır. Güneş kremini makyajdan yarım saat önce uygulamanız gerekir.
Peeling kışın da gereklidir.
Peeling kan dolaşımını hızlandırır ve cildin gerginliğini korumasına yardımcı olur. İhtiyacınıza göre haftada bir veya iki kez peeling yaparsanız daha sağlıklı bir görünüme sahip olursunuz. Ayrıca pelin siyah noktaların görünümünün azalmasında da etkili bir rol oynar.
Cildinizi soğuk suyla yıkamak daha yararlıdır.
Sıcak su kan dolaşımını, kan damarlarının ve gözeneklerin genişlemesini aktifleştirir ve nemi buharlaştırır. Yağlı ciltlerde sıcak duş kullanılması tavsiye edilmez. Soğuk su tam tersi bir etkiye sahiptir; gözenekleri ve kan damarlarını daraltır, hücre beslenmesini azaltır, cilt nemi hapseder. Uzmanlar dolaşımı hızlandırmak için üç günde bir eriyinceye kadar buz kalıbınızı cildinizde gezdirmeyi tavsiye ediyor. Sıcak bir banyodan sonra ılık su ile duş almak cildinizi güçlendirir. Varis tedavisinde de soğuk su tavsiye edilir.
Beslenme
Beslenme deriyi korumak için dikkat edilmesi gereken bir faktördür. A, C, E vitaminleri, çinko, bakır, demir, selenyum alımı yanında zayıflama diyetlerinin abartılmaması ve yağ, karbonhidrat kısıtlamasının dozunda yapılması önemlidir. Cildin nem dengesini ve vücudun su ihtiyacını karşılamak için günde iki lifte su tüketin.
Spor
Fazla kilolarımızdan kurtulmak için başvurduğumuz sporun cilde de birçok yararı vardır. Düzenli egzersizler vücudumuzdaki toksinleri dışarı atar. İyi bir kan dolaşımı sağlar böylece cilt gerginliğini korur. Zamanla kas dokusunun gelişmesiyle de vücutta gözle görülür bir şekillenme başlar. Sporun bir yararı da cildin kurumasını ve buruşmasını engellemesidir. Egzersizler sayesinde kollajen üretimi artar. Kollajen cildi esnek ve gergin tutan hücrelerin doku malzemesidir. Yaş ilerledikçe kollajen üretimi azalır fakat düzenli spor yapıldığı taktirde kollajen üretimi de artar. Böylece ciltteki buruşmaların da önüne geçilmiş olur. Ayrıca uzmanlara göre spor yapmak stresi uzak tutar. Akne gibi ciltte oluşan stres nedenli bozulmaların önüne egzersiz yaparak geçilebilir.
Son olarak cildimize ne kadar iyi bakarsak, yaş almaız bu denli yavaş olur.